-
ALAŞIM
ELEMENTLERİNİN ÇELİĞE ETKİLERİ
-
Ham demirin
içerisinde bulunan %4 ağırlıktaki karbonun çeşitli yöntemlerle
%2’nin altına düşürülmesiyle çelikler elde edilir. Çelikler
içlerinde %0.1<C<%2 oranında karbon içerirler.
-
Çelikler
içerisindeki karbon bileşimine göre farklı özellikler
gösterirler. Az karbonlu çelikler genel amaçlar için
kullanılan en ucuz çelik türüdür. Sünekliği yüksektir, kolay
işlenir ve su verme ile sertleşmez. Orta karbonlu çelikler
genellikle daha yüksek mukavemetli olup su verme ile
sertleşebilirler. Yüksek karbonlu çelikler çok sert olup
işlenmesi zordur. Genellikle takım ve kalıp üretimine
elverişlidir. Çeliğin bünyesinde karbonun haricinde çeşitli
alaşım elementlerinden belirli oranlarda katarak daha yüksek
dayanımlara ve sıcağa, soğuğa, korozyona daha dayanıklı
yapılar elde edilebilir. Örneğin belirli bir karbon
bileşiminde çelik göz önüne alındığında katılan alaşım
elementlerinden kromun çeliğe sertlik, nikel ve manganezin ise
tokluk kazandırdığı bilinmektedir.
-
Kromun
çeliğe sertlik ve aşınma dayanımı kazandırdığı söylenirken
şüphesiz %2 C ve %12 Cr’lu takım çeliği göz önünde
tutulmuştur. Çünkü bu çelik sertleştirme işleminden sonra
gerçekten sert ve aşınmaya dayanıklı bir yapıdadır. Bununla
beraber eğer %0.10 C ve %12 Cr‘lu çelik seçilirse elde edilen
sertlik çok yüksek olmaz.
-
Aynı
şekilde manganez. % 13 oranında katıldığında çeliğe tokluk
kazandırır (Hadfield çeliği).%1 ile %5 oranında
kullanıldığında çeliğin özelliklerine değişken bir etki
gösterir. Bu durumda Çeliğin tokluğu ya azalır yada artar.
-
Alaşım
elementleri çeliğin farklı bir iç yapıya ulaşmasını sağlayarak
pratikte istenilen çekme mukavemeti, akma sınırı, çentik darbe
sünekliği, gibi mekanik özellikler ile kaynak edilebilme
kabiliyeti, sertleşme kabiliyeti gibi işlenebilme
özelliklerinin iyileştirilmesinde etkili olur.
-
Bir iç yapı
genellikle bir ısıl işlem sonucunda elde edilir. Bunun sonucu
olarak alaşımlı çeliklerin hemen hemen tamamının ısıl işlemden
sonra kullanıldığını söylemek mümkündür.
-
Alaşım
elementlerinin en önemli özelliği belli bir fazın oluşumunu
geliştirmek veya onu kararlı hale getirmektir. Bu özelliği
veren alaşım elementlerini:
-
a)
Ostenit oluşturucu
-
b)
Ferrit oluşturucu
-
c)
Nitrür oluşturuculardır
-
-
Ostenit oluşturucu elementler
-
Manganez,
nikel, kobalt, azot, çinko bu gruba ait olan elementlerdir. Bu
elementler yüksek oranlarda bulunurlarsa, ostenit alanını
genişleterek oda sıcaklığına ve daha aşağılara indirirler.
Böylece oda sıcaklığında bile kübik yüzey merkezli kristal
kafesine sahip olan ostenitik çelikler meydana gelir.
-
Büyük
oranlarda Ni ve Mn, çeliği oda sıcaklığında bile ostenitik
halde tutar. Buna en tipik örnek olarak bileşimi (genel
olarak) %1 C, % 13 Mn ve %1.2 Cr olan Hadfield çeliği
verilebilir. Bu çelikte Mn ile C ostenitin kararlı hale
gelmesinde önemli rol oynarlar. Diğer bir örnek %18Cr, %8 Ni
ostenitik paslanmaz çeliklerdir. Ostenitik çeliklerin kendine
özgü özelikleri vardır. Bunlar:
-
·
En iyi
şekil değiştirebilme kabiliyeti. Kübik yüzey merkezli kristal
kafesi nedeniyle düşük sıcaklıklarda (-200°C) dahi
sünekliklerini kaybetmezler.
-
·
Düşük akma
sınırı ve daha yüksek çekme mukavemetine sahiptirler
-
·
Manyetik
değildirler ve dönüşüme uğramazlar. Bu nedenle sertleştirme ve
normalizasyon mümkün değildir.
-
·
Korozyona
dayanıklıdırlar.
-
Ostenitik yapı
-
Yaklaşık
olarak %1.2 C ve %12 Mn içeren X120Mn12 Manganez sert
çelikleri bu yapıya sahiptir. Su verilmiş durumda üretimden
çıktıkları için tamamen ostenitik yani sünek fakat sert
olmayan bir yapıya sahiptirler. Çelik böylece kuvvetli olarak
soğuk sertleştirilir. Merkez ise değişmez ve sünek kalır.
Sürtünme şeklindeki aşınmalara karşı uygun değildir. Sadece
basma şeklindeki bölgesel darbelerin çeliği akma sınırına
kadar etkilediği durumlar için bu çelik kullanılır. Böyle
etkilere maruz kalan yapı parçaları olarak tren yolu makasları
ve sert maddeler için çeneli ve darbeli kırıcıları
sayabiliriz. Soğuk sertleştirilmiş tabaka zamanla aşınmasına
rağmen devamlı olarak kendini yeniler.
-
Ferrit
oluşturan elementler
-
Bu grubun
en önemli elementleri Krom (Cr), Silisyum (Si), Molibden (Mo),
Vanadyum(V),Titanyum (Ti), ve Alüminyum (Al) ‘dur. Bu alaşım
elementlerinin büyük bir kısmı kübik hacim merkezli sistemde
kristalleşir. Eğer yüksek oranlarda bulunurlarsa demiri de
kübik merkezli olarak kalmaya zorlarlar. Bu çelikler katılaşma
sırasında dönüşmeye uğramadan soğudukları için ferritik
çelikler olarak adlandırılırlar.
-
Sadece
düşük krom oranlarına sahip çelikler soğuma sırasında kübik
yüzey merkezli olabilirler. Ostenit alanının altında tekrar
kübik hacim merkezli hale dönerek ferritik olurlar.
-
Ferritik
çeliğe bir örnek olarak transformatör saçlarını malzemesini
verebiliriz. Bu malzeme %3 Si içeren düşük karbonlu bir
çeliktir.
-
Ferritik
çeliklerin kendine özgü özellikleri vardır. Bunlar:
-
·
Manyetiklerdir, kısmen kendilerine özgü manyetik özelliklere
sahiptirler.
-
·
Isıya
dayanıklıdırlar, kısmen yüksek sıcaklığa dayanabilirler (kav
oluşmasına rastlanmaz)
-
·
Korozyona
dayanıklıdırlar. Ancak bunun için saf ferritik olmaları
gerekir.
-
·
Soğuk şekil
değiştirmeleri zordur, soğukta gevrek bir yapıya sahiptirler.
-
·
Dönüşmeye
uğramazlar, sertleştirme veya normalizasyon işlemlerinin
uygulanması mümkün değildir.
-
Krom ve
karbon miktarına bağlı olarak oluşturulan diyagramda çelikler
beş bölgeye ayrılmıştır:
-
Bölge 1:
-
Düşük
karbonlu, korozyona dayanıklı yüksek krom miktarında yüksek
sıcaklığa dayanıklı, dönüşüm yapmayan ferritik çeliklerdir.
-
Kullanım
alanları:
-
X 8 Cr 17
malzeme numarası 4016 olan çelik, mutfak aletlerinin,
dükkanlarda kullanılan bağlantı ve kaplamaların yapıldığı
korozyona dayanıklı çelikler.
-
X 10 Cr Al
24, malzeme numarası 4762 olan çelik, yüksek sıcaklığa
dayanıklı çelik (yaklaşık 1200°C ‘ye kadar). Alevle doğrudan
temasta olan fırın ve kazan parçalarının imalinde kullanılır.
-
Bölge 2:
-
Daha yüksek
karbon miktarlarına sahip olduklarından ıslah edilebilen ve
sertleştirilebilen korozyona dayanıklı çeliklerdir.
-
Kullanım
alanları:
-
X 40 Cr 13,
malzeme numarası 4034 olan çelik, suni reçine pres kalıpları,
her çeşit bıçaklar ve hadde merdanelerine ait yatakların
yapımında kullanılan çeliklerdir.
-
Bölge 3:
-
Yüksek
aşınma ve kesme (makaslama) mukavemetine sahip olan
sertleştirme ile kendini çok az çeken çeliklerdir. İç yapı
ledeburittir.
-
Kullanım
alanları:
-
X 120 Cr
12, malzeme numarası 2080 olan çelik, hareketli kesme ve delme
aletlerinde kullanılan soğuk işlem çeliklerdir.
-
Bölge 4:
-
Düşük krom
miktarlı sementasyon ve ıslah çelikleridir. Normalizasyon
işlemine tabi tutulmuş durumdaki iç yapı ferritik-perlitiktir.
Cr burada daha kalın kesitlerde ıslah işlemini malzemenin
bütününde gerçekleştirir.
-
Kullanım
alanları:
-
41 Cr 4
malzeme numarası 7035 olan çelik, DIN 17200 ‘e göre ıslah
çeliğidir.
-
Bölge 5:
-
Perlit üstü
yapıda olan düşük alaşımlı takım çelikleridir. Sertleştirme
sonrası krom karbürler martenzitik ana kütle içerisine
yerleşerek çeliğe iyi bir aşınma mukavemeti ve yeterli
derecede aşınma mukavemeti kazandırırlar.
-
Kullanım
alanları:
-
100 Cr 6,
malzeme numarası 3505 olan çelik, ölçü aletleri, spiral
matkaplar (deliciler), raybalar ve hadde yataklarının
yapımında kullanılır.
-
Karbürler
-
Krom gibi
ferrit oluşturan elementler (krom) aynı zamanda karbür
yapıcıdırlar. Karbür yapıcıların çoğunluğu da demire bağlı
olarak ferrit oluşturucu özelliktedirler. Karbür oluşturan
elementlerin karbona olan afiniteleri sırayla aşağıdaki
gibidir (soldan sağa artar).
-
Cr, W, Mo, V, Ti, Nb, Ta, Zr
-
Bu
elementler takım çelikleri için çok önemlidir çünkü sert
karbürler oluşturup talaş kaldırmaya ve aşınmaya karşı
dirençleri yükselir.
-
Nitrür
oluşturucular
-
Tüm karbon
oluşturucular aynı zamanda nitrür yapıcı elementlerdir. Azot,
çeliğin yüzeyine nitrürleme yoluyla sokulabilir. Farklı alaşım
elementlerinin sert nitrürler oluşturarak veya çökelme
sertleşmesi yoluyla çeliğin sertliğini arttırma eğilimleri
incelendiğinde; Cr, Ti, Mo, Al ve V gibi nitrür oluşturucu
elementlerin sertlikte artışa neden olduğu gözlenmiştir. Buna
karşılık Ni gibi nitrür oluşturamayan elementlerin sertlikte
önemli bir artışa neden olmadığı görülmüştür.
-
Birden
fazla elementin çeliğe etkisi
-
Alaşımlı
çeliklerin büyük bir kısmı sadece bir tek alaşım elementi
değil, iki veya daha fazlasını içerirler. Burada karbon alaşım
elementi olarak sayılmaz. Si ve Mn ‘da her çelikte bulunduğu
için miktarları % 0.5 Si ve % 0.8 Mn ‘ı geçerse alaşım
elementi sayılırlar.
-
Birden
fazla elementin iç yapıya etkisi zannedildiği kadar kolay
açıklanamaz. Buna örnek olarak krom-nikel alaşımlarını
inceleyelim.
-
Krom ve
nikelin etkileri birbirinin tersidir. Şöyle ki:
-
Krom (Cr):
Karbür oluşturur. Ostenit bölgesini kapalı duruma getirir ve
ferritik çelikleri oluşturur.
-
Nikel (Ni):
Katı eriyik oluşturur. Ostenit alanını genişletir ve ostenitik
çelikleri oluşturur.
-
Her iki
elementin çelikte bulunması zannedildiği gibi etkileri ortadan
kaldırmaz. Aksine krom nikelin etkisini kuvvetlendirir.
-
Örnek:
-
X 12 Cr Ni
18 8, malzeme numarası 4300 olan çelik 1912 yılında Krupp
tarafından patent bürosuna bildirilmiştir ve bugün birçok
firma tarafından çeşitli ticari isimler altında
üretilmektedir. (V2A, Nırosta, Remanit ve Novonax gibi.)
-
-
ALAŞIM
ELEMENTLERİNİN GENEL ETKİLERİ
-
-
Ferritin
sertliğine etkileri
-
Ferrit
içinde katı eriyik oluşturan tüm alaşım elementleri ferritin
sertliğine etki ederler. Çeliklerde en çok bulunan alaşım
elementlerinden Si ve Mn ferritin sertliğine en fazla etkide
bulunan iki elementtir. Cr ise en az etkiyi gösterir. Bu
nedenle Cr soğuk işlem görecek çeliklerde kullanılan en uygun
alaşım elementidir.
-
Tane
büyümesine etkileri
-
Tane
büyümesini sınırlandırılmasında en önemli element vanadyumdur.
Vanadyumun çelik içinde çok düşük oranlarda (%0.1) kullanımı
bile sertleştirme işlemi sırasında tane büyümesini durdurmak
için yeterlidir. Bunun nedeni vanadyumun sertleştirme
sıcaklıklarında homojen dağılmış karbürler ve nitrürler
şeklinde bulunmasıdır. Bu tür karbürleri veya nitrürleri katı
eriyik içine alabilmek için yüksek sıcaklığa çıkarmak gerekir.
Bu nedenle alışılagelmiş sertleşme sıcaklıklarında vanadyum
bileşikleri tane büyümesi için bir engel teşkil ederler. Eğer
sıcaklık normalinden daha yüksek değere çıkartılırsa vanadyum
bileşikleri çözündürülebilir. Ancak bu durumda çeliğin tane
boyutunun büyümesi söz konusu olabilir. Böyle bir özellikte
çeliğin mekanik özelliklerinde (darbe mukavemeti başta) düşme
görülür. Ti ve Nb da vanadyuma benzer etkiler gösteren iki
elementtir. Yüksek hız çeliklerinde ve diğer alaşımlı takım
çeliklerinde W, Mo çift karbürleri de VC ve VN ve benzer
şekilde tane büyümesini engeller.
-
Yüzey
sertleştirmede kullanılan ince taneli çeliklerin imalinde
istenilen etki (sertleştirme) ergimiş metale Al ilavesi ile
sağlanır. Bunun için uygulanan pratik yöntem, önce oksijen
miktarını belli bir seviyeye indirmek ve sonra çeliğe azot
miktarına bağlı olarak Al ilave etmektir. Çelik soğuk iken
Al-N partiküllerinin dağılımı sağlanır ve çeliğin normal
sertleştirme sıcaklığında tane büyümesi bu partiküller
tarafından engellenir.
-
Ötektoid
noktasına etkileri
-
Ostenit
oluşturucu elementler A1 sıcaklığını düşürücü , ferrit
oluşturucu elementler ise yükseltici etki gösterirler. Örneğin
% 12 Cr ve % 0.4 C içeren ötektoid bileşiminde bir krom çeliği
için ötektoid karbon sıcaklığından daha yüksek ostenitleme
sıcaklığı gerekirken % 3 Ni içeren çelik 700°C ‘nin altında
ostenitik hale geçer. Bu hususların A1 sıcaklığı civarında
kullanılan çelikler için büyük önemi vardır. Ötektoid nokta, %
0.8 C oranında ve 723°C sıcaklıkta oluşur. Örneğin % 5 Cr ‘lu
çeliğin ötektoid noktası %0.5 C içeriğindedir. Tüm alaşım
elementleri bu noktanın karbon konsantrasyonunu düşürür.
-
Martenzitin oluştuğu sıcaklığa (Ms) etkisi
-
Co
dışındaki tüm alaşım elementleri Ms (martenzit dönüşümünün
başladığı sıcaklık) ve Mf (martenzit dönüşümünün bittiği
sıcaklık ) değerlerini düşürürler. % 0.5 ‘den daha yüksek
karbon içeren çeliklerin büyük bir çoğunluğunun Mf ‘i oda
sıcaklığının altındadır. Bu durum, çeliklerin sertleştirme
sonrası pratik olarak bir miktar dönüşmemiş ostenit
içerdikleri anlamına gelir. Aşağıda verilen bağıntıda her bir
alaşım elementinin % konsantrasyonunu kullanarak Ms
saptanabilir.
-
Bu bağıntı
tüm alaşım elementlerinin ostenit içerisinde çözünmeleri söz
konusu olduğunda geçerlidir.
-
Ms=561-474C-33Mn-17Ni-17Cr-21Mo
-
Yüksek ve
orta alaşımlı çelikler için Stuhlmann, Ms için aşağıdaki
bağıntıyı önermektedir.
-
Ms
(°C)=550-350C-40Mn-20Cr-10Mo-17Ni-8W-35V-10Cu+15Co+30Al
-
Tüm alaşım
elementlerinin arasından Ms ‘e en fazla etki eden karbondur.
-
İzotermal dönüşüm süresinde perlit ve beynit dönüşümüne
etkileri
-
Co
dışındaki bütün alaşım elementleri ferrit ve sementit
oluşumunu geciktirirler. TTT diyagramlarında eğrileri sola
doğru kaydırırlar. Alaşım elementlerinin dönüşümlere
etkilerini formüle edecek bir kuralı saptamak oldukça zordur.
Ancak bazı elementlerin diğerlerine oranla beynitik
dönüşümleri daha fazla etkiledikleri, diğerlerinin de bu
konuda ters davrandıkları kesin olarak tespit edilmiştir.
-
Belli
elementler belirli bir orandan fazla kullanıldıklarında
dönüşümleri kesin olmamakla beraber arttırabilirler. Ancak
bunların ilave miktarları mevcut diğer alaşım elementleriyle
sınırlandırılır. Yüzey sertleştirme işlemi uygulanan çelikler
ve takım çelikleri için perlit-beynit dönüşümünün başlaması
için geçen süre, karbon miktarı %1 ‘i aştığından azalır. Takım
çelikleri ve yapı çeliklerinde Si konsantrasyonu %1.5 ve daha
fazla olduğunda perlit dönüşümü hızlanır.
-
Sade
karbonlu çelikler için C miktarında %0.30 ‘dan %1 ‘e kademeli
bir artış, ihmal edilebilir bir etki sağlar. Fazla etkiler
ancak alaşım elementlerinin kombinasyonuyla sağlanır.
-
Kaynak
kabiliyetine etkisi
-
Bir çeliğin
ergitme kaynağına uygun olması, büyük ölçüde içerdiği karbon
miktarına bağlıdır. Ayrıca alaşım elementleri de mevcut ise
kaynak dikişinin soğuması sırasında havanın ve parçanın soğuk
kısımlarının etkisi ile sertleşme yani kaynak bölgesinde
kısmen martenzit oluşur. Bundan dolayı gevrekleşen malzeme,
soğuma sırasında oluşan kendini çekme sonucu çatlar.
-
Bileşimdeki
alaşım elementlerinin aynı şekilde etki eden bir eşdeğer
karbon miktarı şeklinde hesaplanır. Bu hesaplama için deneysel
yollarla bulunmuş karbon eşdeğeri formüllerinden yararlanılır.
Örneğin:
-
Ceş=C+MN/6+Cr/5+Ni/15+Mo/7
% ‘de oranı
-
Karbon
eşdeğeri bir nevi kabul edilen miktarı olarak düşünülebilir.
Bu değere göre çelikler aşağıdaki gibi sınıflandırılır:
-
Ceş < %
0.45 ise İyi kaynak edilir
-
Ceş < % 0.6
ise Şartlı kaynak edilir
-
Ceş > % 0.6
ise Zor kaynak edilir
-
Şartlı
kaynak edilebilmenin anlamı, malzemenin ancak ön ısıtma veya
tamamlayıcı bir ısıl işlem gibi belirli şartlar altında kaynak
edilebilmesidir.
-
Zor kaynak
edilebilir çelikler ostenitik elektrodlar (Cr-Ni-Mn alaşımlı
çelik) ile kaynak edilebilir. Kaynak metali bu malzemeden
meydana geleceğinden sertleşmez ve akma sınırı düşük olur.
Soğuma sırasında oluşan kendini çekmede ise kaynak metali bir
miktar plastik değişmeye uğrayarak kendini bırakır. Böylece
kaynak bölgesindeki gerilmeler tehlikeli bir büyüklüğe
erişmez.
-
Krom ve
silisyum elementleri kaynak işlemi sırasında yanarlar ve
yüksek sıcaklıklarda ergiyen oksitler oluştururlar. Bu
oksitler kaynak dikişinin kenarlarının akarak birleşmesini
önler. Aynı şekilde birlikte yanan Manganezin oluşan oksidi
diğer oksitlerin ergime noktalarını düşürür. Böylece Mn diğer
elementlerin olumsuz etkisini telafi eder.
-
Sertleşme kabiliyetine etkisi
-
Alaşımlı
çeliklerin sertleşme derinlikleri, alaşımsız çeliklerinkinden
fazladır.
-
Alaşımlı
çeliklere daha fazla su verilir.
-
Sertliğin
derecesini (Rockwell birimi olarak) karbon miktarı tayin eder
ve bu değer HRc=65.....66 ‘dan daha yüksek olamaz.
-
a)
Alaşım elementlerinin sertleşme derinliğine etkisi
-
Uçtan su
verme eğrileri ile alaşım elementlerinin sertleşme derinliğine
etkisi çok iyi takip edilebilmektedir. Bu eğriler Jominy
deneyi olarak bilinen uçtan su verme deneyi ile tespit
edilir. Örnek olarak % 0.6 C ‘lu C 60 yüksek sertliğe sahip
olmasına rağmen sertleşme derinliği düşüktür. % 0.3 C, 5 2.5
Cr ve % 0.2 Mo içeren alaşımlı çeliğin (30 Cr Mo V 9) sertliği
daha düşük olmasına rağmen sertlik uçtan uzaklaştıkça düşük
miktarda azalır. Yani sertleşme derinliği daha fazladır. Bir
diğer çelik türü; 42 Cr Mo 4 özellikleri bakımından bu iki
çeliğin arasında kalır. Ancak % 1 Cr ve % 0.2 Mo
içermektedir. Bu sebepten dolayı, daha yüksek alaşımlı olan 30
Cr Mo V 9 ‘ a göre sertleşme derinliği daha düşüktür. Fakat
karbon miktarı daha yüksek olduğundan yüzey sertliği daha
yüksektir.
-
b)
Alaşım elementlerinin ostenit dönüşüm hızına etkisi
-
Demir-karbon denge diyagramı konusunda ostenitin PSK eğrisi
(723°C) altında perlit haline dönüştüğü söylenmişti. Dönüşüm
sıcaklığı ve hızı ile ilgili daha kesin değerlerin verilmesi,
demir karbon diyagramında mümkün değildir, çünkü bu denge
diyagramı diğer bütün diyagramlar gibi çok yavaş soğuma için
geçerlidir.
-
Ostenitin
hızlı soğuma sırasındaki dönüşümü, zaman sıcaklık dönüşüm
diyagramından (TTT diyagramından ) takip edilebilir. Üretilen
çeliklerin büyük bir kısmının TTT diyagramları vardır. Bu tip
diyagramların çizilmesi için çok geniş kapsamlı seri halde
deneyler yapılmalıdır.
-
TTT
diyagramlarından ostenitin ne kadar zaman içerisinde ve hangi
sıcaklıkta diğer yapı şekline dönüşmeye başladığı ve bu
dönüşümün ne zaman tamamlandığı görülebilir. Ostenitin
dönüştüğü diğer iç yapılar; ferrit, perlit, ara kademe iç
yapısı ve martenzittir. Ayrıca diyagramlar çeliğin bileşen
miktarını yüzde oranı olarak ve oluşan iç yapının oda
sıcaklığındaki sertliğini vermektedirler.
-
Alaşım
elementlerinin çeliğin özelliklerine genel faydalı etkileri
-
Karbon:
Mukavemet ve sertleşme kabiliyeti sağlar
-
Krom:
Sertleşme derinliği, ısıl mukavemet, korozyona dayanıklılık
sağlar
-
Nikel:
Sertleşme derinliği, süneklik, ısıl genleşme
-
Manganez:
Sertleşme
derinliği, süneklik, sementit oluşumu
-
Silisyum:
Yüksek
sıcaklığa dayanıklılık,manyetik özellikler, grafit oluşturma
-
Molibden:
Isıl mukavemet, temper gevrekliği, korozyona dayanıklılık
-
Vanadyum:
Isıl mukavemet, temperlenmeye dayanıklılık
-
Tungsten:
Isıl sertlik, temperlenmeye dayanıklılık, aşınma mukavemeti
-
Kobalt:
Isılı mukavemet, manyetik özellikler,aşınma mukavemeti
-
Alüminyum:
Kavlanmaya karşı dayanıklılık